Medeniyetlerin Başkenti : Roma







Güncelleme : 2014'te Roma ile ilgili daha güncel bilgileri bayaiyi.com için yazdım. Roma Kahve Rehberi , Vatikan ve Roma'da Yeme- İçme bağlantılara tıklarsanız bayaiyi'deki ilgili sayfaya ulaşabilirsiniz.


Roma’yı hafife almayın; 2800 yıllık bir şehir bu, medeniyetlerin başkenti. Roma diğer turistik şehirler kadar kolay tüketilebilecek bir şehir değil. “Roma’ya bir kez gittim, gördüm, bittirdim” olmaz. Roma’ya her gidişinizde Aşk Çeşmesi’ne arkanız dönük sağ elle sol omuz üzerinden para attıkça, her fırsat bulduğunuzda tekrar gitmek isteyeceksiniz. Öyle 3-4 güne sıkışmış turlarda koştura koştura her yeri görmeye çalışmayın. Aksine Roma’lı olun, keyif için de yaşayın bu şehri. Göremediğiniz yerler olursa üzülmeyin, nasılsa tekrar gideceksiniz. Size şehir rehberlerinde anlatılan ve her yerde bulabileceğiniz bilgilerden bahsetmeyeceğim. Aksine kendim gezerken “keşke biri bana söyleseydi de önceden bilseydim” diye hayıflandığım konulardan bahsedeceğim.

Ne zaman, kiminle gitmeli Kışın gitmeyin, her turist gibi sokakta çok fazla vakit geçiriyorsunuz, Collesium’da sıra beklerken ciğerlerimin titrediğini hatırlıyorum. İlle de kışın gideceğim derseniz, mutlaka çok kalın kazaklar ve kaban alın. Kat kat giyinin, kafelere girdiğinizde üstünüzü hafifletebilin.
Yazın gitmeyin, sıcak bir tarafa çok kalabalık. Tüm dünya insanları yıllık iznini İtalya’da değerlendiriyor diyebilirim. Sokakta yürünmüyor, tüm şehir manzarası, baktığız her yön insanların enseleriyle kesiliyor.
Bahar’da gidin, Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim en ideal aylar.
Roma’da arkadaşlarınızla, sevgili, eş, çocuklarınız veya ailenizle gidebilirsiniz. Programınız hemen hemen hiç değişmeyecektir. Her yaşa, her ortama uygun.


Nerede kalmalı
Şehir içinde metro durağına yakın herhangi bir yerde kalabilirsiniz, metro ile ulaşım çok rahat. 3 yıldızlı oteller genellikle beklentinin üzerinde. Zaten artık internetten otelin resimleri ve kalanların yorumları görülebiliyor. Tek tavsiyem, pek çok tur şirketi tur ücretini düşük tutup Roma’nın içinde değil de Roma’ya 1 saat mesafedeki bölgelerde konaklatıyor. Roma’ya gitmişken kim her akşamüstü belirli bir saatle tur otobüsüyle otele dönmek ister ki! Kesinlikle tercih etmeyin, aradaki fiyat farkını fazlasıyla taksilere vermek zorunda kalırsınız.
Nereleri görmeli
Roma’da görülecek 100’lerce tarihi eser, anıt, müze var. Roma’nın en güzel tarafı daracık sokaklarda bile bir anda karşınıza çıkan bir güzelliğin, tarihi eserlerin olması. Aşağıda sadece en önemli 6 gezilmesi gereken yer ile ilgili tavsiyelerde bulunacağım.


Vatikan dosyası bayaiyi.com 'da 

Colleseum ve Forum :
Burada da rehberlik hizmeti alabilirsiniz, yine sırada sizi öne geçiriyor ve tüm detayları ingilizce anlatıyorlar. Collesium’dan çıkmadan önce mutlaka ikinci kata bir çıkın, oradaki balkondan Forum ve Krallar yolunu en güzel manzarasıyla görebilirsiniz.

Piazza Navona :
Akşamüzerleri en güzel zamanı. Burada sokak ressamlarından resim de satın alabilirsiniz. Geceleyin alışveriş yapmayın, sadece geceleri fotokopi baskıları orginal resimmiş gibi satmaya çalışan insanlar oluyor.

İspanyol Merdivenleri :
Gün batımı en güzel zamanı. Merdivenlerin en tepesinde, San Angelo ve Vatikan kubbeleri arasında güneşin batışını izleyebilirsiniz.

Aşk Çeşmesi :
Gündüz ve gece iki ayrı ışıkta görüşmesi gereken bir yer, her daim kalabalık, bunun için sıkıntı yapmayın, hiçbir zaman boşalmayacak. Mutlaka basamaklarında oturup suyun sesini dinleyin, muhteşem heykelleri
seyredin.

Phanteon : Kubbesindeki delikten içeri ışık alıyor, bu sebeple mutlaka gün ışığı varken gitmelisiniz, duvarlardaki resimler orjinal, Rafaeli’in kabri burada, onu da görebilirsiniz.

Ne yemeli, içmeliRoma’da salaş veya şık hiç farketmez, kolaylıkla güzel yemek yapan restorantlar bulursunuz. Zaten genellikle restorant aramayacaksınız, sarımsağın iştah açıcı kokusunuz duyduğunuzda açıktığınızı anlayıp hemen orada bir cafede yiyeceksiniz. Roma’da kapalı alanlarda sigara içilmiyor. Ancak sırf sigara içebilmek için dışardaki masalarda da oturmayın, cafelerin iç dekorasyonları çok güzel, içerideki ortamı da yaşamalısınız.
Yeme-içme konusunda mutlaka gidin diyebileceğim üç yer var.

Alfredo :
Türkiye’de de menülerde görmeğe alıştığımız Futtuccine Alfredo’nun mucidi. 1914 yılında karısının kaçan iştahını açmak için keşfettiği bu özel makarnayı mutlaka yiyin. Servis ve hizmet kusursuz, fiyatlar makul. Fettuccine Alfredo’nuzu yedikten sonra mutlaka kahve ile birlikte tiramisu deneyin. Rezervasyon yapmadan gitmeyin.
Adres : 
Via della Scrofa 104/a - 00186 Roma
Rezervasyon +39 06.68.80.61.63
Tam bir İtalyan restorantı, duvarlar resimlerle dolu, garsonlar etrafta koşuşturuyor, dip dibe masalar, çatal bıçak sesleri... Et ve makarnaların en güzellerini burada yiyebilirsiniz. İstiridyeli makarnayı özellikle tavsiye ederim. Rezervasyon yapmadan gitmeyin.
Adres : Via Mario de' Fiori, 34 (Piazza di Spagna)
Rezervasyon +39 6 6795091

Caffé Tazza D’Oro : Phanteon’a arkanızı döndüğünüzde sağdaki köşede göreceksiniz, üzerindeki tabelada sarı harflerle “La Casa Del Caffe” yazıyor. Burada pek oturacak yer yok. Espressonuzu 2 dk.da ayakta içip çıkacaksınız, sonrasında ne zaman yakınlarında dolaşsanız iki dk bir kahve içeyim diyebilirsiniz.

İyi eğlenceler
Oylum

0 yorum:

Yorum Gönder

Travel Pictures