Aborjinler Diyarı : Melbourne















Melbourne 3,7 milyon nüfusu ile Victoria bölgesinin başkentidir. Şehrin asıl sahipleri son 40.000 yıldır Melbourne topraklarında yaşayan Aborjinler. İngilizler, 1835 yılında Tazmanya’ya sığamayıp, Melbourne’un elverişli topraklarına yerleşmişler. Şehrin Yarra Nehri üzerinde kurulu olması ve güneyde şehri doğal bir liman gibi okyanustan koruyan Port Philip körfezi, Melborune’ün önemini arttırmıştır.
Economist Dergisi’nin 2002 ve 2004 yılında yaptığı “Dünyanın en yaşanabilir şehri” araştırmasında Melbourne; iklim, kültürel aktiviteler, yaşam koşulları ve düşük suç oranı gibi unsurlardaki başarısı sebebiyle Vancouver ile birinciliği paylaşmıştı. Melbourne’de yaşam, sahip olduğu geniş topraklar sebebiyle enine doğru yayılmıştır. Şehirde yüksek binalar görebileceğiniz tek yer, şehrin merkezindeki holding gökdelenleridir. Melbourne Ankara ise Sydney İstanbul’dur gibi bir genelleme ile Avusturalya’nın bu iki büyük şehri biribirinden ayrıştırılmaya çalışılır. Aslında her ikisi de değildir; Melbourne daha Avustralyalı, kültür-sanat ve ticaretin, Sydney ise daha kozmopolit, eğlence ve turizmin öne çıktığı şehirdir. Melbourne’de tüm dükkanlar akşam 5’te kapanır. Yani her ne kadar Melbourne Avustralya’da ticaretin başkenti olarak geçse de, Avustralyalıların tembellik ve rehavet geleneğini bozmaz. Akşam 9’da sokaklar bomboş kalır. Melbourne’deki iş hayatı mottosunun“Akşam evde bira içecek kadar para kazanmak”la sınırlı olduğu ile ilgili bir şaka bile vardır.
Havası Kasım’dan Nisan’a 20 derecenin, kış dönemine denk gelen Mayıs-Ekim ayları arasında ise 10 derecenin üzerindedir. Şehir 155 gün yağış alıyorsa, 155 gün de bulutludur. Güneşli sadece 55 günü vardır. Ancak gün içinde hava sık sık değişir. “Melbourne’de havayı beğenmediysen 5 dk bekle” deyimi tüm şehirde dolaşır. Bu yüzden Melbournelüler mevsim ne olursa olsun, çantalarında mutlaka birer şemsiye, atkı ve t-shirt taşırlar.
Şehir ulaşımında ne metro ne de otobüs göremezsiniz. Tüm şehir Tram dedikleri, Melbourne’ün simgesi olmuş tramvay hatlarıyla örülüdür. Flinders Street Station, toplu taşımanın merkezidir.
Melbourne şehir merkezi bir günde gezilebilecek kadar küçüktür. Şehir içinde mutlaka görülmesi gereken, çok özellikli yerler pek yoktur. Bu sebeple şehir içine mümkün olduğu kadar az vakit ayırıp, geri kalan günlerinizi şehirdışı günübirlik turlara ayırırsanız, çok daha benzersiz yerler ziyaret etme şansı bulursunuz.
Şehir içinde günlük yürüyüş :
Flinders Street Station önü başlangıç noktanız olursa rahat edersiniz. İstasyona arkanızı döndüğünüzde sağda üzerinden tramların da geçtiği Princess Brige’i, karşınızda Federation Square’i ve solunuzda St. Paul’s Cathetral’ini görürsünüz. Princess Brige’in üzerinden yürümek ve Yarra Nehri’nin üzerinde şehrin silüetini görmek çok keyiflidir. Köprüde yürürken sağa dönerseniz modern mimari ile yapılmış ilginç yaya köprüsünü görürsünüz. Köprü üzerinde sağlı sollu, gökdelenleri n Yarra Nehri üzerindeki yansımalarıyla dolu fotoğraflar çekebilirsiniz. Eğer bu köprüyü yürüyerek geçerseniz The Arts Center, National Gallery of Victoria ve Queen Victoria Gardens’a ulaşırsınız. Federation Square, haftanın hemen her günü bir aktiviteye ev sahipliği yapan ve bu sebeple öğrencilerle bir meydandır. Etrafındaki cafeler, bir şeyler atıştırıp, leziz Victoria Bitter birasını tatmak için en uygun yerdir. Köşesinde St. Paul’s Cathedral’in bulunduğu Swanston Caddesi, Melbourne’un en hareketli alışveriş caddesidir. Burada hem hediyelik eşyacıların en iyilerini, hem de “duty free” satış yapan mağazaları bulabilirsiniz. Bu cadde sizi tarihi Queen Victoria Market’e götürür. Victoria Market, şehrin gıda hali gibidir. En tazele sebze ve meyveler burada bulunur. Pazarın yoğun ilgi görmesi, tekstil ve ev dekorasyon gibi diğer ürünlerinin de tezgah almasına sebep olmuştur. Avustralya’ya özgü bumerang gibi otantik dekorasyon eşyalarını, t-shirtleri hem kaliteli hem de uygun fiyata buradan alabilrisiniz. Pazarı çevreleyen dükkanlarda da, ilginç kıyafetler ve objeler bulabilirsiniz.
Sydney’e yenilen Akvaryum ve Hayvanat Bahçesi :
Melbourne’e kadar gitmişken, 1 saat 15 dk lık bir ek uçuşla Sydney’i de ziyaret edeceğinizi varsayarsak; akvaryum ve hayvanat bahçesi ziyaretlerinizi mutlaka Sydney’e saklamanızı öneriyoruz. Her ikisinin de en iyisi Sydney’de bulunuyor, aynı aktiviteyi iki kere yapıp vakit kaybetmeyin.
Kaçırılmaması gereken 3 mutheşem aktivite :
Great Ocean Road Turu
Great Ocean Road, Avustralya’nın güney kıyısında Melbourne’den batıya 550 km boyunca uzanır. Günübirlik otobüs turuyla, gün boyunca birbirinden güzel manzaralar görme şansını yakalayabilirsiniz. Otobüsün şöförü aynı zamanda muavini ve turun da rehberi oluyor. Yol boyunca fazlaca ıssız yerlerde dolaştığınızda, her istediğinizde yiyecek-içecek bulamayabilirsiniz, mutlaka yanınıza birşeyler alın. Yorucu ancak benzersiz bir tur, bu fırsatı kaçırmamalısınız. Tur Aborjinlerin tarihinin anlatıldığı turistik bir gösteri durağıyla başlayıp, doğal ortamlarında kualaları izleme ve yağmur ormanlarında yürüyüşle devam ediyor, sonrasında sahil boyunca ünlü koylarda duraklayarak havayı karartıyorsunuz. Yerleşime uzak, kayalıklar üzerinde yapılmış bu uzun yol, Çanakkale’de kaybedilen askerlerin anısına yapılmış. Yol üzerinde sizin Türk olduğunuza aldırmayıp, ortama uygun asker şarkıları çalıyorlar. Bu esnada Atatürk’ün meşhur sözleri aklınıza gelebilir: “Git sor bakalım, ne işi varmış Çanakkale’de?” Sörf cenneti Bells Beach, Maits Rest Rainforest Reserve, Apollo Bay, 12 Apostles, Loch Ard Gorge ve London Bridge önemli durak noktaları. 12 Apostles’de en güzel manzarayı görmek için mutlaka helikoptere binmelisiniz. Helikopterler son model değil ve sadece 3 kişilik ama iptidai görünümü sizi korkutmasın, sadece 10 dakika sabrederek harika manzaralar görebilirsiniz.

Werribee - Open Range Zoo
Melbourne’den tren ile Werribee durağına gidip, kısa bir taksi yolculuğuyla bu hayvanat bahçesine 30 dakikada ulaşabilirsiniz. Sydney’deki Taronga Zoo, Melbourne Zoo’yu görmemenin eksiğini fazlasıyla kapatır. Ancak Open Range Zoo’da kendinizi bir hayvanat bahçesinden daha çok safaride gibi hissedeceksiniz. Zürafa, zebra, gergedan, geyik gibi otoburlar bir arada geniş bir alanda yaşıyorlar, siz aralarından tercihinize göre sarafi jipleri veya otobüs ile geziyorsunuz. Aslan, çita, su aygırı gibi diğer vahşi hayvanlar ise kendilerine ait geniş bir alanda yaşıyorlar. Bir başka parkurda ise, kanguruları ve sadecede Avustralya’da bulunan Emu adlı ilginç tavuskuşunu burada sizinle birlikte yürüken bulabilirsiniz.

Philip Island
Melbourne’den 135 km uzaklıktaki adaya yine otobüs turları ile gidebilirsiniz. Philip Adası Avustralya’ya özgü 33 cmlik minik penguenleri doğal ortamında görebileceğiniz yerdir. Kanguru ve kualaların da olduğu doğal parkı da satın alıp tüm günlük bir tura gidebilirsiniz veya yarım günlük sadece minik penguen turuna katılabilirsiniz.

Çocuğu olanlara 2 ek öneri :
Dandenong dağlarında Puffing Billy :Puffing Billy, Melbourne’ün meşhur buharlı treni. Tarihi treni, Dangenong Dağları arasındaki parkurunda çalıştırmaya devam ediyorlar. Özellikle çocuklar için çok eğlenceli olabilir.Ballarat’da Sovereign Hill1850’lerin Avustralya yaşamının canlandırıldığı Sovereign Hil tam bir film seti gibi. Bu kasabada, suyun içinde altın arayabiliR, fabrikaları, dükkanlarını gezebilirsiniz. İşi gün boyu orada yaşamak olan tiyatrocular, kostümlü oyun oynuyor, etrafa ateş ediyor. Fotoğrafçısında, eski kiyafetleri giyip ailece 1850 fotoğrafı çektirebilirsiniz.

İyi eğlenceler

0 yorum:

Yorum Gönder

Travel Pictures